Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, Ramazan Bayramı’nda aşırı şeker tüketimine karşı tarçının tüketilmesini önerdi. Prof. Dr. Satıl, tarçın tüketmenin tatlı yeme isteğini azalttığını belirterek, “Kahvaltıdan önce 2 dilim kabuklu limon ve çubuk tarçın ile birlikte ılık bir bardak suyu içecek olursak, hem aşırı tatlı tüketimini hem de yemeklerden sonraki kan şekerinin yükselmesini engellemiş oluruz” dedi.
Ramazan ayında tutulan oruç nedeniyle bir ay boyunca beslenme sınırlı olurken, halk arasında ‘Şeker Bayramı’ olarak da bilinen Ramazan Bayramı’nda gıda tüketimi de arttı. Bayram ziyaretlerinde sunulan şekerli ve hamurlu tatlıların tüketiminde de artış yaşandı. Özellikle şeker hastalarının zorlandığı bu günlerde, tarçın mucizevi bir gıda olarak karşımıza çıkıyor. Ramazan ile birlikte uzun süren bir açlık ve susuzluk durumundan sonra bayramda insanların normalin üstünde miktarlarda beslenmeye başlayacaklarını belirten Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, bu durumun istenmeyen sağlık problemlerine ve kan şekerinin yükselmesine yol açabileceğine dikkat çekti.
‘TARÇIN TATLI TÜKETME İSTEĞİNİ AZALTABİLİR’
Prof. Dr. Satıl, bunu önlemek için iki mucizevi bitki bulunduğunu belirterek, “Tabiat eczanesinden bizim için sunulmuş 2 bitki; limon ve tarçın. Tarçın, eski Yunan döneminden beri kullanılan tıbbi amaçlı kullanılan bir bitki. Öyle ki, 26 baharat üzerine yapılan çalışmalarda sarımsak ve kekiği bile geride bırakan süper bir gıda olarak literatürde biliniyor tarçın. Ramazan’da özellikle kahvaltıdan önce 2 dilim kabuklu limon ve çubuk tarçın ile birlikte ılık bir suda, bir bardak içecek olursak, hem aşırı tatlı tüketimi isteğini hem de yemeklerden sonraki kan şekerinin yükselmesini engellemiş olacağız. Bir noktada tarçın dengeleyecek bizim kan şekerimizi. Ayrıca gün boyunca bizim tatlıya olan talebimizi de isteğimizi de azaltacak bir mucizevi bir bitkidir tarçın. Buna ek olarak da bir kahvaltılarda daha çok reçel ve bal gibi glisemik endeksi yüksek şekerli ürünler yerine, protein ağırlıklı beslenmek lazım. Bu şekilde o yüksek şekerin etkisinde zararlı etkisinden de kurtulabiliriz” dedi.
‘OTTUR, ZARAR YOKTUR’ DEMEYİN
“Yine bayramda en çok karşımıza çıkacak bir başka bir problemde, gittiğimiz yerlerde hep bize ikram edilen tatlılar” diyen Satıl, sözlerini şöyle noktaladı:
“Fazla ölçüyü kaçırmadan ve özellikle de sütlü tatlılar tercih ederek ve bu sütlü tatlılara da tarçın ilave ederek kan şekerimizin dengelenmesini sağlayabiliriz. Aynı şekilde asitli içecekler, şekerli içecekler yerine sütün içerisine koyacağımız kabuk tarçın veya tarçın tozu ekleyerek, bu şekilde içmemiz yine bizim için kan şekerini dengelemede önemli rol oynayacaktır. Tabii tarçın her ne kadar şifalı bir bitki olsa da, bunların da yan etkileri var. İlaçlarla veya başka bir yerlere etkileşimi var. O nedenle kan sulandırıcı kullananlar, şeker hastaları, ilaç kullananlar tarçın kullanırken dikkat etmeli. Mutlaka doktor kontrolünde, doktorlarına danışarak kullanmaları gerekiyor. ‘Yoksa ottur, zarar yoktur’ deyip, aşırı bir şekilde kullanmanın ciddi sağlık problemlerine yol açacağını unutmamak gerekiyor.”