BALIKESİR Üniversitesinde yapılan çalışma kapsamında, Türkiye’de atlarda ilk embriyo transferi yoluyla gebelik gerçekleştirildi. Çalışma kapsamında kullanılan 3 kısraktan birinin embriyonik rezorpsiyon sonucu gebeliğinin sonlandığını söyleyen Balıkesir Üniversitesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz, 8 ay sonrasında doğacak tayların Türkiye’nin ilk tüp tayları olarak kayda geçeceğini açıkladı.
Balıkesir Ünversitesi Veterinerlik Fakültesine, İstanbul Üniversitesinden yaptığı çalışmalarla birlikte gelen Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz, tüp bebek yoluyla gebe kalan atlar hakkında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Satıl ve Balıkesir Üniversitesi Veterinerlik Doğum ve Jinekolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Metin Pancarcı katıldı.
Balıkesir Üniversitesi bünyesinde son dönemde önemli çalışmalar ve transferler yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Fatih Satıl, Balıkesir’in hayvancılık ve tarım alanında gelişmiş ve Türkiye’yi doyuran ir şehir olduğunu ve üniversite olarak şehre katkı sağlamak amacıyla da çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Balıkesir Üniversitesi Veterinerlik Doğum ve Jinekolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Metin Pancarcı, daha verimli ırkların üremesi açısında inekler üzerinde de çalışmalar sürdürdüklerini söyledi.
İstanbul Üniversitesinde başlanan çalışmaların ilk ürünlerinin alınmaya başladığını söyleyen Balıkesir Üniversitesi Hayvancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz, tüp tay yönteminde başarıya ulaşana kadar zorlu bir süreç ve birçok engeli aşmak zorunda kaldıklarını söyledi. Gündüz, “Bu dönemde bize destek olan dönemimizin rektörü bugünün YÖK üyesi olan Sayın Prof. Dr. Mahmut Ak’a ve gerçek bir hayvan sever ve atlara karşı çok duyarlı olan dönemimizin valisi bugünkü İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya sizlerin huzurunda çok teşekkür ederim” dedi.
Çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gündüz, “Friesian ırkı atlardan elde edilen embriyolar farklı ırklardaki kısraklara transfer edildi. Embriyo transferi; bir kısrağın uterusundan (rahiminden) embriyonun alınması ve bir başka kısrağın uterusuna transfer edilmesi olarak tanımlanabilir. Embriyo transferi temel olarak donör ve alıcı kısrakların seçimi ve senkronizasyonu, embriyoların toplanması ve değerlendirilmesi, alıcı kısraklara nakledilmesini içeren farklı aşamalardan oluşmaktadır. Yapılan çalışma ile yüksek verimli kısraklardan alınan embriyolar sağlıklı kısraklara nakledilerek bir aşım (çiftleşme) sezonunda birden fazla yavru alınabilmektedir ve alınan embriyolar dondurularak uzun yıllar saklanabilmektedir. Gebeliği sorunlu geçen ya da gebeliğini devam ettiremeyen kısraklarında embriyoları alınıp sağlıklı kısraklara transfer edilerek bu kısrakların da fertiliteleri devam ettirilebilmektedir” diye konuştu.
TÜP TAYLAR 8 AY SONRA DOĞACAK
Bulunan embriyolar kültür medyumlarına aktarılarak değerlendirmeye alındığını belirten Prof. Dr. Gündüz, “Değerlendirme sonrasında transfere uygun olan embriyolar en az üç defa uygun medyumlarla yıkanarak transfere hazır hale getirildi. Embriyo transfer kateteri yardımıyla alıcı kısraklara embriyolar transfer edildi. Transfer sonrasındaki 4. günde ilk gebelik kontrolleri ultrasonografi yardımıyla yapıldı. Yapılan çalışmada bir adet donör ve 7 adet alıcı kısrak kullanıldı. Toplamda 6 adet yıkama gerçekleştirildi ve bunlardan 3’ünde embriyo elde edilerek alıcılara transferi gerçekleştirildi. Bu 3 kısraktan bir tanesinde embryonik rezorpsiyon gerçekleşti ve gebelik devam etmedi. Diğer 2 kısrağın gebeliği ise sağlıklı bir şekilde devam etmektedir. Elde edilen gebelikler Türkiye’de atlarda embriyo transferi yoluyla üretilen ilk gebeliklerdir. 8 ay sonrasında doğacak taylar ise Türkiye’nin ilk tüp tayları olarak kayda geçecektir” diye konuştu.
EKONOMİK DEĞER KATACAK
Normal şartlarda bir kısrak senede bir yavru verebildiğini anlatan Üyesi Prof. Dr. Mehmet Can Gündüz, uygulama sayesinde elde edilen embriyo kadar yavru alınabileceğini söyledi. Prof. Dr. Gündüz, “Bunun bir diğer avantajı elde ettiğimiz embriyoları ister transfer edebiliriz, ister dondurarak saklayabiliriz. Bunu yurt dışına satabiliriz. Yurt içinde belli şartlarda değerlendirebiliriz. Bundan sonraki çalışmalarımızda kısrağın yumurtasını toplayıp, aygırın spermini de alarak laboratuvar ortamında dölleme çalışmalarını hedefliyoruz. Bu şekilde çok daha hızlı ve çok daha başarılı bir şekilde bu kuşakların devam edecek” dedi.